Marmara Denizi, son dönemde yaşanan iklim değişikliği ve çevresel faktörlerin etkisiyle 65 yıl aradan sonra görülmemiş bir sıcaklık rekoruna ulaştı. Uzmanlar, bu durumu çevresel değişimlerin bir göstergesi olarak değerlendirirken, deniz ekosisteminin bu değişimden nasıl etkileneceğine dair endişeler artıyor. Türkiye’nin kuzeybatısında yer alan ve ekonomik olarak büyük bir öneme sahip olan Marmara Denizi, yüzey sıcaklığının geçtiğimiz günlerde 28.7 dereceye kadar yükselmesiyle dikkatleri üzerine çekti. Bu durum, sadece yerel balıkçılığı değil, aynı zamanda bölgedeki deniz yaşamının dengesini de tehdit ediyor.
Uzmanların uyarılarına göre, Marmara Denizi'ndeki bu sıcaklık artışı, deniz ekosistemi üzerinde ciddi etkilere yol açabilecek bir durum. Normal şartlarda, yaz aylarında deniz suyu sıcaklıkları 22-24 derece civarında seyrederken, bu ani yükseliş; plankton ve balık türlerinin göç yollarını değiştirebilir. Özellikle hassas türler, sıcaklığın artmasıyla birlikte daha derin sulara ya da başka bölgelere gitmek zorunda kalabilir. Bu durum, deniz biyoçeşitliliğinde büyük değişimlere yol açarak balıkçılığın sürdürülebilirliğini tehdit ediyor. Aynı zamanda bu rekor sıcaklık, denizlerde yosunlaşma gibi sorunları da beraberinde getirebilir, bu da su kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir.
Marmara Denizi'nde yaşanan bu sıcaklık rekorunu yakından takip eden bilim insanları, acil önlemler alınması gerektiğini belirtiyor. İlk olarak, deniz kirliliğinin kontrol altına alınması, deniz yaşamını korumak için hayati önem taşıyor. Marmara Denizi'nde yaşanan kirlilik, sanayi atıkları, evsel atıklar ve tarımsal faaliyetlerin suya saldığı kimyasallar ile artış gösteriyor. Çevreciler, bu durumun acilen ele alınması gerektiğini savunuyor. Ayrıca, balık popülasyonu üzerinde yapılacak araştırmaların artırılması ve yerel balıkçılığın desteklenmesi için çeşitli projeler hayata geçirilmeli. Sıcaklık artışına dayanıklı yeni balık türlerinin yetiştirilmesi, mevcut türlerin korunması amacıyla geliştirilecek stratejiler arasında yer alıyor.
Sonuç olarak, Marmara Denizi’nde yaşanan bu rekor sıcaklık olayının etkileri, yalnızca ekosistem üzerindeki değişimleri değil, aynı zamanda bölgedeki ekonomik faaliyetleri de derinden sarsabilir. Denizlerin korunması, iklim değişikliği ile mücadelede atılacak adımlar kadar önemli. Bu nedenle, hem yerel yönetimlerin hem de halkın bu konuda daha duyarlı davranması gerekiyor. Akılcı ve sürdürülebilir çözümler geliştirilmesi, Marmara Denizi’nin geleceği için kritik bir öneme sahip. 65 yıl aradan sonra yaşanan bu durumun, toplumda bir farkındalık oluşturması ve yetkilileri harekete geçirmesi umudu taşınıyor.