Son günlerde halk arasında korku ve paniğe neden olan sahte medyum vakaları artış gösterdi. Özellikle pek çok kişi, ruhsal sorunlarına çare bulmak umuduyla bu tür girişimlerden destek arayışına girmekte. Ancak, içlerinde bazı sahtekarların olması ve toplumda yaratılan karmaşa, işleri her geçen gün daha da zorlaştırıyor. Bu haberimizde, son zamanlarda dikkatleri üzerine çeken bir sahte medyum vakasını ele alacağız. Kapı kapı dolaşan bu kişinin, "Üzerinde büyü var!" diyerek insanları nasıl dolandırdığına birlikte göz atacağız.
Halk arasında "medyum" olarak bilinen kişiler, ruhsal ve manevi sorunlara çözüm buldukları iddiasıyla insanlara yardıma koşar. Ancak, bu alanda uzman olmayan yani sahte medyumlar mevcut. Son günlerde bir kişi, özellikle yaşlılar ve çaresiz durumdaki bireyleri hedef alarak, onlara büyü yaptığını ve kötü ruhların etkisinde olduğunu söyleyerek yaklaşıyor. Bu kişi, kendisini bir tür ruhsal şifacı olarak tanıtmakta ve bir çeşit dolandırıcılık oyununu devreye sokmaktadır. Kapılara kadar gelen bu sahtekar, birkaç basit iddia ile insanların inançlarını sömürerek maddi kazanç elde etmeyi hedefliyor. Medyanın dikkatini çeken bu durum, aynı zamanda mağdurları da etkileyerek yaşadıkları korku ve çaresizlikle baş başa bırakıyor.
Birçok mağdur, sahte medyumun kendilerine nasıl yaklaştığını ve psikolojik baskı kurma yöntemlerini detaylı bir şekilde aktardı. "Kapıya geldi, bana ruhsal sıkıntılarım olduğunu, üzerimde büyü olduğunu söyledi. İlk başta inandım çünkü gerçekten zor bir dönemden geçiyordum," diyen yaşlı bir kadın, sahtekarın kendisini nasıl manipüle ettiğini anlatıyor. Medyum, insanların zayıf anlarını kullanarak onlara, belirli bir miktar para karşılığında bu sıkıntılardan kurtulabileceklerini, kendisinin ise onları bu belalardan kurtarma yetisine sahip olduğunu iddia ediyor. Medyum, kurbanlarına etkileyici bir hikaye sunarak, onlara ruhsal iyileşme için yüksek ücretler talep ediyor. Bir başka mağdur, "Ona neredeyse tüm birikimimi verdim. Sonrasında hiçbir şey düzelmediği gibi, bana daha da kötü bir ruh hali bıraktı," şeklinde ifade ediyor. Kurbanların yaşadığı benzer deneyimler, toplumda sahte medyaların yaygınlığını ve tehlikesini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Söz konusu sahtekar, sadece birkaç kelimeyle insanları ikna edebilmekte ve onları çaresiz durumlarına daha da sürüklemektedir. Bu tür dolandırıcılıklar karşısında halkın dikkatli olması ve yaşadıkları sorunlar, gerçek bir uzman tarafından ele alınması gerekir. Zira, sahte medyumların etkisi altında kalmak, hem maddi hem de manevi kayıplara yol açabilir. Bu durumu göz önünde bulundurmakta fayda var; gerçek bir medyum ya da ruhsal rehberliğin, gerekli eğitim ve tecrübe ile elde edilmesi gereklidir. Ve asla unutmamamız gereken şey; ruhsal sıkıntılarımızı çözmek için gerçekte var olan bilimsel terapilere yönelmek, atılan en doğru adım olacaktır.
Ülkede yaşanan bu dolandırıcılık olaylarının önüne geçilmesi için gerekli adımlar atılmadıkça, belirsizlik ve korku halk arasında yayılmaya devam edecek. Yerel yönetimlerin, toplumsal bilincin artırılması yönünde halkı bilinçlendiren kampanyalar düzenlemesi hayati önem taşımaktadır. Dolayısıyla bizler de, bu tür durumlarla karşılaşmamak adına gözümüzü dört açmalı, sağlam delillere dayalı olan medyuma başvurmaya özen göstermeliyiz. Elimizdeki bilgileri paylaşarak, toplumsal bir duyarlılık oluşturmak her birimizin sorumluluğudur.