Eski ABD Başkanı Donald Trump, Afganistan’daki Amerikan üssünün stratejik önemine dikkat çekerek, bu üsse sahip olmanın ülkeler arası ilişkilerde ve güvenlik alanında kritik bir rol oynayabileceğini savundu. Afganistan’daki askerî varlık ve üslerin korunmasının, sadece bölgedeki dengeyi sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda uluslararası güvenliğe de katkı sağlayacağını belirtti. Trump’ın bu açıklamaları, Afganistan'dan çekilme kararının ardından yaşanan tartışmaların yeniden alevlenmesine neden oldu. Özellikle, Taliban’ın kontrolü ele geçirmesiyle birlikte yaşanan belirsizlik döneminde, eski Başkan'ın fikirleri birçok kişi tarafından merakla karşılandı.
Trump, kürsülerden yaptığı konuşmalarda sık sık Afganistan’daki Amerikan askeri varlığının gerekliliğini vurguladı. “Oradan asla vazgeçmemeliydik” ifadesi, sadece geçmişe dönük bir eleştiri değil, aynı zamanda geleceğe yönelik de bir stratejik plandır. Üslerin korunmasının, hem bölgede barışın sağlanması hem de terör tehlikesinin azaltılması adına kritik bir adım olduğunu düşünen Trump, “Afganistan’ın coğrafi konumu ve zenginliği, oradaki üslerin değerini artırıyor” dedi. Trump, bu tür üslerin, ABD'nin global güç dengelerini koruma çabası için elzem olduğunu belirtti. Taliban’ın bölgedeki yeniden varlığı, eski Başkan’ın ifadelerine göre, uluslararası güvenliğe ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Trump’ın vurguladığı bir diğer önemli nokta ise, bölgesel güvenlik anlayışının değişmesidir. “Eğer Afganistan'daki üssüm olsaydı, hem kendi ülkemizi hem de müttefiklerimizi korumuş olurduk” diyen Trump, Afgan hükümetinin de desteğiyle barış ve istikrar sağlanabileceğini öne sürdü. Uluslararası terörizmle mücadelede etkili olabilmek için, Afganistan gibi stratejik bir noktada askerî varlığa ihtiyaç duyulduğunu savunan Trump, bunu “kötü bir muhalefet” olarak nitelendirdi.
Afganistan’daki askerî üslerin yalnızca ABD’nin değil, aynı zamanda bölgedeki diğer müttefik ülkelerin de güvenliği açısından kritik olduğu düşüncesi, Trump’ın açıklamalarında sıkça yer buldu. Bunun Türkiye ve İran gibi komşu ülkelerle ilişkilerde de önemli bir rol oynayacağının altını çizen Trump, “Eğer bu üsten vazgeçersek, diğer ülkelerin de stratejileri bozulacaktır” dedi.
Sonuç olarak, eski Başkan Trump’ın Afganistan’daki üs talebi, sadece bir geriye dönüş isteği değil; aynı zamanda gelecekteki uluslararası ilişkilerde ne kadar önemli bir yer kaplayacağının altını çizen bir söyleyiş biçimidir. Afganistan’da güçlü bir varlık sürdürmek, sadece bölgesel güvenlik değil, aynı zamanda küresel dengelerde de önemli bir rol oynamaktadır. Ülkede yaşanan değişiklikler ve baştan sona giden savaş süreçleri üstüne pek çok şey değişmiş olsa da, stratejik üslerin önemini unutmamak gerektiğini vurgulamak, birçok analist ve politikacı tarafından da dile getiriliyor. Trump’ın bu açıklamalarının, özellikle 2024 başkanlık seçimleri öncesinde bazı siyasi analizlere ve stratejik düşüncelere de yol açması bekleniyor.