Son günlerde Yunanistan, ülkedeki güvenlik gücünü alarma geçiren bir olay yaşadı. Yunan istihbarat teşkilatının birimlerine yönelik silahlı saldırı, Türkiye- Yunanistan ilişkileri ve yeraltı suç dünyasında yeni bir dinamik oluşturdu. Bu olay, sadece askeri bir saldırı değil, aynı zamanda güçlü suç örgütlerinin varlığını ve etkinliğini de gözler önüne serdi. Olayın hemen ardından yerel medyada ‘Daltonlar’ adıyla anılan suç grubunun ismi sıklıkla geçmeye başladı. Bu grup, daha önce pek bilinmeyen birkaç yasal olmayan faaliyette bulunmuş ve dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştı.
Yunan güvenlik güçlerine yönelik düzenlenen saldırı, ülkenin başkenti Atina'da meydana geldi. İstihbarat birimleri üyelerine karşı yapılan bu saldırı, önceki gün akşam saatlerinde gerçekleşti. Yaklaşık üç kişi tarafından gerçekleştirilen saldırı, hedef alınan ekiplerin görev yerlerini incelenmiş ve önceden planlandığı anlaşılmıştır. Saldırıda, Yunan polisi ilk belirlemelere göre şans eseri yaralanmadan kurtulmuş olsa da, olayın kendisi büyük bir panik yarattı. Saldırganların kullanmış olduğu silah türleri ve saldırı planı da güvenlik güçlerinin dikkatini çekti. Saldırının arkasındaki isimler ve amaçları araştırılmaya başlandı. Uzmanlar, bu tür bir saldırının sıradan bir suç eylemi olmadığını belirtiyor. İçinde bulunduğumuz karmaşık jeopolitik durumla bağlantılı olabileceği ihtimali ağırlık kazanıyor.
Saldırının hemen ardından ortaya çıkan 'Daltonlar' çetesi, Yunan sokaklarında son dönemlerde ismi daha sık bir şekilde duyulan bir suç grubudur. Çetenin ismi, ünlü bir çizgi romanın karakterlerinden esinlenerek verilmiş. Üyeleri, genellikle küçük yaştaki suçlulardan oluşmaktadır ve kendilerini oldukça gizli tutmaya özen göstermektedir. Daltonlar, daha önce küçük çaplı soygunlar ve uyuşturucu ticareti gibi faaliyetlerde bulunmuş, ancak son zamanlarda daha etkileyici eylemleriyle gündeme gelmeye başlamışlardır. Uzmanlar bu çetenin, son saldırı ile birlikte Yunan istihbaratını hedef alarak daha büyük ve organize suç planlarının parçası olabileceğini düşünmektedir. Saldırının, bu grubun aldığı cesaretle düzenlenmiş olabileceği ifade ediliyor.
Özellikle son yıllarda, Türkiye ve Yunanistan arasındaki gerilimler, yeraltı dünyasında daha fazla suç örgütünün ortaya çıkmasına ve güçlenmesine neden olmuştur. Zira, her iki ülkede de güçlü düveler ve yozlaşmış sistemler, suç organizasyonları için uygun bir zemin hazırlamaktadır. Daltonlar gibi grupların da, yaşanan bu olayları kendi kuvvetlendirme ve etki alanını genişletme açısından fırsat olarak değerlendiriyor. Bu tür organize suç grupları, genellikle zayıflık anlarını ve karışıklıkları değerlendirerek, doğrudan güvenlik güçlerinin üstüne yönelmektedir.
Yetkililer, Daltonlar’ın bu tür yaklaşımına karşı hemen harekete geçeceklerini, Yunan güvenlik güçlerinin ve istihbarat birimlerinin iş birliği içerisinde çalışarak bu grubu etkisiz hale getirmek için çok çeşitli planlar uygulamaya koyacaklarını ifade ediyor. Bunun yanı sıra yerli ve uluslararası iş birliği hakkında çalışmalar yapılırken, bu durumda Yunan hükümetinin tutumu ve direnci de büyük önem taşımaktadır.
Yunan halkı, yaşanan bu tür olayların kendileri üzerindeki etkisini sorgulamaya başlamış durumda. Güvenlik güçlerine olan inancın azaldığı, özel güvenlik önlemlerinin artırılmasını ve sıkı kontrol mekanizmalarının oluşturulmasını talep eden bir kamuoyu oluşmakta. Önümüzdeki günlerde, Yunanistan’da yaşanan bu tür olayların güvenlik politikalarını ne yönde etkileyeceği ve Daltonlar'ın yükselişinin nasıl sonlanacağı, merakla bekleniyor.